Sertaç Eş: Seçimden sonraki dört yıl...

 
Sertaç Eş: Seçimden sonraki dört yıl... Sertaç Eş: Seçimden sonraki dört yıl...

Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. . Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. . Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. Dağınıklar. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. . CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. . İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Kafalardaki planlar. Sonra seçimsiz bir dört yıl.

Sertaç Eş: Seçimden sonraki dört yıl...

Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. . Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. . İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. . Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Kafalardaki planlar. Dağınıklar. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. Sonra seçimsiz bir dört yıl. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. . Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor.